Bir cismin kütlesinin dönme eksenine göre eşit olmayan dağılımına balans bozukluğu denir. Devir sırasında oluşan balans bozuklukları merkezkaç kuvvetlerine, titreşimlere ve gürültüye yol açarak yüksek hızlarda daha belirgin hale gelebilir. [AUSWUCHTEN] Dinamik balans bozukluğu, dönme ekseninin ana eksenlerinden biriyle eşleşmediği durumdur. Statik balans bozukluğu, dinamik balans bozukluğunun özel bir durumudur. Bu durumda, dönme ekseni, ilgili ana eksene paralel uzanır. Bir diğer özel durum ise ikili balans bozukluğudur. Bu durumda dönme ekseni, ağırlık merkezine karşılık gelen ana eksenle kesişir.
Balans bozukluğu olan bir gövdenin dönme hareketi onu rezonans titreşimine sokarsa, sistem rezonans titreşimleri geliştirdiği için gövde kritik devir hızıyla döner.
Devir yapan makine parçalarındaki istenmeyen balans bozuklukları, makinenin kullanım ömrünü, güvenliğini ve işleme sürecinin kalitesini olumsuz etkiler.
Gövdelerdeki balansı bozan unsurları dengelemek için bunların balansının ayarlanması gerekir. Bu, ağırlık dağılımının pozitif ( ağırlık ekleyerek) veya negatif ( ağırlık çıkararak) eşitlenmesi yoluyla gerçekleşir. Balans bozukluğu toleransları DIN ISO 1940’da standardize edilmiştir.
DIN ISO 1925’e göre balans ayarı, “bir rotorun kütle dağılımının kontrol edildiği ve gerekirse düzeltildiği, kalan balans bozukluğunun veya rulmanların titreşiminin ve/veya rulmanlardaki yükün servis hızına karşılık gelen bir frekansta belirlenen sınırlar içinde olmasını sağlayan bir prosedür” olarak tanımlanmaktadır. Standartlara göre balans bozukluğu, “merkezkaç kuvvetlerinin bir sonucu olarak rulmanlara titreşim kuvveti veya hareketi uygulandığında bir rotorda var olan durumdur”.
Özellikle yüksek devirli spindle’larda, hafif balans bozuklukları bile takım tezgahında rezonans salınımına kadar varan istenmeyen salınımlara neden olabilir. Bunun sonucunda yetersiz işleme hassasiyeti ve makinede artan aşınma ortaya çıkar.
Yüksek hızlı spindle’lara DIN ISO 1940-1 B’ye göre balans ayarı yapılır.